Seyahat Acenteleri Yöneticileri Derneği (SAYD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Gem, tartışmalara neden olan 1618 sayılı Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu’nun yeni yasa taslağı ile ilgili görüşlerini açıkladı.
Seyahat Acenteleri Yöneticileri Derneği (SAYD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Gem, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un hazırlattığı 1618 Sayılı Yasanın Yeni Taslağı ile ilgili görüşlerini Medya Ekranı’ndan Mehmet Selçuk Ada’ya açıkladı.
“Sektörde maalesef çok büyük bir kakofoni oluşmuş durumda”
Seyahat Acenteleri Yöneticileri Derneği (SAYD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Gem, TÜRSAB’ın Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un rekabet gücünün artırılması gerekçesiyle bölünmek istendiğini, fakat bunun hiçbir olumlu izahı olmadığını dile getirerek şunları söyledi: “Bize göre “TÜRSAB’ın içindeki birliklerin rekabet etmesinin ne türlü bir mantığı var” diye düşündüğümüzde, hiçbir olumlu izahı yok. Yeni taslakta olmayan birçok şey var. Seyahat acentalarının kazanımıyla ilgili hiçbirşey yok. Sektörün bölünmesi, mikro parçalara ayrılması ile ilgili çok fazla madde var. Ayrıca yetki karmaşası var, temsiliyette sorunlar var. Dolayısıyla da yeni kurulacak mikro birliklerle bu temsiliyetlerin nasıl yapılacağı ile ilgili en ufak bir tanımlama olmadığı için sektörde maalesef çok büyük bir kakofoni oluşmuş durumda. Biz de elimizdeki taslak metinde değerlendirme yaparak kamu oyuyla görüşlerimizi paylaşmaya çalışıyoruz.”
“TÜRSAB muhalifleri ile yazılmış olan bir intikam yasası”
Yeni yasanın sağlayacağı faydalar ile ilgili görüşleri sorulan Gem, yasada sektör paydaşlarına hiçbir fayda olmadığı gibi aksine hak kayıplarının olduğunu ileri sürdü. Yeni yasanın birçok hakların kaybedilmesine sebebiyet vereceğini belirten Gem “Biz 1972 yılında kabul edilmiş 1618 sayılı yasa ile mecburiyetten bir kanun olduğu için bu birliğe üye olmuşuz. Size soruyorum bir kanun değişikliği neden yapılır? Sektör paydaşlarının avantajı olması ve burdan gelecek katma değerle kamu faydası sağlanması gerekir. Ama burda sektör paydaşlarının hiçbir faydası olmadığı gibi üstelik hak kayıpları var. O zaman bu hak kayıplarını bize sanki yeni bir kazanım elde ediyormuşuz gibi sunulmasının da çok fazla bir ehemmiyeti olmadığını düşünüyoruz. Bu kanun bizim 1972 yılında yazılmış kanunumuzdan çok daha kötü ve birçok hakları kaybetmemize sebebiyet verecek şekilde yazılmış. Sadece Sayın Bakanın yanına aldığı TÜRSAB muhalifleri ile yazılmış olan bir intikam yasası olmaktan ileri gidemiyor.” dedi.
Bu kanunun herhangi bir şekilde sektör görüşü ve sektör ortak fikrine göre hazırlanmadığının çok net görüldüğünü belirten Gem, bir kanunu değiştirirken izlenmesi gereken herkesin kabul edeceği bazı kriterlerin mevcut olduğunu ve değiştirilmesi gereken birçok şey varken yeni mikro birlikler kurularak bu kanunun işlevsizleştirilmesinin amaçlandığını dile getirdi. Gem, bu sebeple konu ile ilgili sektörün ve kamuoyunun tepkileri mevcut olduğunu söyledi.