Almanya’daki arkeologlar, 2.600 yıl önce Keltler tarafından inşa edildiği düşünülen çok iyi korunmuş bir mezar odasını ortaya çıkardı.
Baden-Württemberg Kültür Mirası Devlet Ofisi, bir basın açıklamasında, korunan ahşap mezar odasının, güneybatı Almanya’daki Tuna ovalarındaki Riedlingen kasabası yakınlarında yapılan kazılar sırasında beklenmedik bir şekilde gün yüzüne çıkarıldığını duyurdu.
Mezar odası, çapı yaklaşık 64 metre ve yüksekliği günümüzde yaklaşık 2 metre olan büyük bir tümülüsün merkezinde bulunuyor. Tümülüs bir zamanlar yaklaşık 6 metre yüksekliğe kadar ulaşmış olabilir.
Baden-Württemberg Bölgesel Kalkınma ve İskân Bakanlığı’ndan bir yetkili olan Andrea Lindlohr, “Yeni keşfedilen mezar odası, zengin anıt manzaramızın olağanüstü bir kanıtı. İnşasından 2.600 yıl sonra, mezar odası hala tamamen korunmuş durumda. Baden-Württemberg’in arkeolojik mirası etkileyici ve uzun zaman önceki dönemler ile toplumlar hakkında içgörüler sunuyor” dedi.
Bir zamanlar güneybatı Almanya’da yaşayan Keltler, MÖ 620 ile 450 yılları arasında, genellikle yüksek rütbeli kişiler için “prens tümülüsleri” olarak bilinen bu tür yapıları inşa ediyordu. Riedlingen yakınlarındaki tümülüsün içinde, modern zemin yüzeyinin hemen altında, tavanı, duvarları ve zeminiyle tamamen korunmuş büyük bir ahşap mezar odası keşfedildi.
Eyalet Dairesine göre, bulunan bu mezar odası “eşsiz ve olağanüstü bilimsel öneme sahip” çünkü gömülü ahşap normal koşullar altında genellikle uzun süre korunmaz; birkaç yıl veya on yıl boyunca hayatta kalabilir.
Erken Kelt döneminde kereste en önemli yapı malzemesiydi, ancak bu döneme ait ahşap buluntular son derece nadir.
Almanya’da daha önce yalnızca bir kez tamamen korunmuş bir Kelt mezar odası keşfedilmişti; bu buluntu 1890 yılında Kara Orman’daki Villingen yakınlarında yapılan bir kazıda ortaya çıkmıştı. Ancak o dönemde bu kalıntılar düzgün bir şekilde belgelenmemiş ve sonrasında kısmen korunabilmişti.
Uzmanlar, ahşap mezar odasının bu kadar uzun süre korunmasının, tümülüsün içindeki düşük oksijen koşullarıyla açıklanabileceğini söylüyor.
Arkeologlar, mezarın içinde başlangıçta birçok eser olduğunu fakat sistematik olarak yağmalandığını söylüyor. Mezar soyguncuları muhtemelen tümülüse tünel kazdılar, çökmeden önce odaya girdiler ve değerli eşyaları çıkardılar. Yağmacılar tünellerden birinde birkaç küçük eser – bazıları süslü bronz çiviler – bıraktılar. Arkeologlar bu çivilerin muhtemelen dört tekerlekli bir arabaya ait olduğunu tespit ettiler.
Odunun analizleri henüz tamamlanmamış olsa da, araştırmacılar, mezar odasının inşasından sonra Keltler tarafından bırakıldığı düşünülen sopa benzeri bir ahşap eseri tarihlendirdiler. Bu eserin, MÖ 585’te kesilen bir meşe ağacından yapıldığı görülüyor ve bu, diğer gözlemlerle birlikte odanın inşa tarihi için olası bir ipucu sağlıyor.
Baden-Württemberg Eyaleti Kültürel Miras Dairesi’nden arkeolog Dirk Krausse, “Riedlingen mezarı, arkeoloji için bir şans: modern yöntemlerle incelenen bu tamamen korunmuş Kelt mezar odasının bilimsel önemi, Baden-Württemberg ve güney Almanya sınırlarının çok ötesine uzanıyor” dedi.